“İnsan yükseldikçe küçülmeli” benzeri bir söylem vardır, tam kelimeler bunlar olmayabilir ama bu üç kelime yeterince iyi anlatıyor ne demek istediğimi. Rol model olmak da böyle birşey işte.
Ben de kariyerime, bir çok genç gibi, İzdaş firmasında “ihracat personeli” olarak başladım. Oda, araba, asistan, sağlık sigortası, şık oteller vb hiçbir yan hakkım yoktu tabii ki doğal olarak. Sabah ve akşam servise binerek büyük bir keyifle ofise gider, öğle yemeklerinde şirketin vermiş olduğu koçanlı ticket’la yemeğimi yerdim. Ağırlıklı olarak Cezayir’e giderdim o dönemde iş icabı ve şirketin vermiş olduğu günlük harcırahları tasarruflu kullanmaya gayret ederek döviz biriktirmeye çalışırdım, üç beş kuruş birikirdi de 🙂 . Ve tabii ki de çok çalışırdım, bana verilen işleri ve sorumlulukları kusursuz yerine getirip, işimi en iyi yapacak şekilde kendimi geliştirmeye gayret ederdim. O zamanlarda benden deneyimli yöneticilerime bakar, onlara gıpta eder, onlar gibi olacağım günleri hayal ederdim.
Yıllar geçtikçe farklı şirketlerde terfi ettim, müdür oldum, direktör oldum ve sonrasında da COO ve CEO ünvanlarına ulaştım. Şirket arabası geldi, asistanım oldu, otel ve yemek haklarım değişti, iyileşti pozisyonlara bağlı olarak.
Fakat C level pozisyonlara geldiğimde bile gençlikteki bir çok alışkanlığımı değiştirmedim. Herkesten çok çalışmaya gayret gösteriyorum, işe en erken gelenlerden ve işten en son çıkanlardan oluyorum. Bunları sadece rol model olmak için değil, kendi içimde hissettiğim sorumluluğun bir gereği olarak yapıyorum ama gençlere ve ekip arkadaşlarıma örnek olduğumun da bilinciyle yapıyorum. Yemeklerde ticket kullanmaya veya şirket yemekhanesinde ekiplerle beraber yemek yemeye devam ediyorum, bundan da keyif alıyorum her zaman.
Yaptığım temsil vb harcamalarda her zaman tasarrufluyum. Hem şirketimin kaynaklarını, bana verdiği hakları sorumsuzca harcamak içime sinmiyor, hem de bu masrafları kaydeden asistanım, muhasebe personelleri de bunları fark etsinler istiyorum. Fark etmezler diye düşünenler olabilir ama mutlaka anlarlar. Ekip arkadaşlarıma “tasarruf edin” diye konuşmalar yaptığımda, ben farklı davranırsam hiç bir inandırıcılığım kalmaz, laf olsun diye söylediğim düşünülür.
Herkese “çok çalışın, işinizin başında olun, kendinizi eğitin, nazik olun, tasarruflu olun, etik olun…” diye öğütler verirken, siz eğer üst yönetici olarak bunları yapmazsanız iyi bir lider, iyi bir yönetici ve dolayısıyla rol model olamazsınız, sadece “profesyonel yönetici” olursunuz, bu da bana göre değil. İnsanın özü ve sözü bir olmalı, integrity özelliği yani dürüstlüğü ve tamlığı güçlü olmalıdır.
İyi bir yönetici işini herkesten çok daha titiz ve dikkatli yapmalı, kibar olmalı, her seviyeden çalışanla veya paydaşla kaliteli, saygılı ilişkiler kurmalıdır. C Level oldum diye farklı davranmak kişinin o pozisyonu sindiremediğinin çok açık bir göstergesidir ve hiç bir çalışan da böyle bir yöneticiye saygı duymaz…
PS: Yazının görselini Chatgpt4o yaptı, kendisine teşekkür ederim 🙂 . Aslında daha güzeldi ama boyut sebebiyle biraz oynamak zorunda kaldım.